Dursun Ali Erzincanlı

Asırlık Şiir İlahi Sözleri

Asırlık Şiir İlahi Sözlerinin tamamına bu sayfadan ulaşma imkanınız olacaktır. Ayrıca Asırlık Şiir İlahi Sözlerini dinlemek isterseniz sayfamızda ilahinin dinletisi de yer almaktadır. İlahiyi hem okumak hem de dinlemek için sayfayı aşağıya doğru kaydırmanız yeterli olacaktır.

Allah’a olan aşkı en iyi şekilde anlatmak için ilahiler kullanılır. Bizleri derinden etkileyen sözleri ve kulağa harika bir şekilde nüfuz eden ezgisi ile birlikte ilahiler adeta ruhun gıdasıdır. Huzura ulaşmak ve kalbini Allah sevgisi ile doldurmak isteyen kişiler her zaman ilahileri okuyup dinleyebilir.

Günün istediğiniz saatinde ilahilere rahatlıkla ulaşmanız için sizlere en kolay yolu sunuyoruz. İnternet sitemiz üzerinden aradığınız tüm ilahilere ulaşabilir ve ilahileri en güzel haliyle dinleyebilirsiniz.


Bir şiir daha başlıyor.
Ama bu, asırlık bir şiirdir.
On dört asırlık bir şiir.
Peygamber sohbetinin
Şiirleşmiş ifadesidir.

Şimdi o güne gidiyoruz.
Yine bir yolculuğa çıkıyoruz.
Yeni bir yolculuğa…

Zaman ötesi zamanda
Ulvi bir vakitteyiz
Ve sanki biz, şimdi Asr-ı Saadetteyiz.
İzhir ve celil otlarının o hoş kokusu yayılır.
Mecenne sularının sesi gelir uzaktan
Şame ve Tufeyl dağları ninni söyler sahraya.
Herşey uysaldır.
Herşeyde nazlı bir gül edası.
O’nun edası…
Ve O’nun sohbeti.
Dinleyenler sahabe topluluğu.
Sanki başlarında bir kuş var,
Ve sanki o uçmasın diye pür dikkât
O’nu dinliyorlar.
Aileden, maldan ve amelden bahsediyor.
Sohbet bitince Abdullah b. Kürz izin istiyor;
“Ya Rasulallah!
Anlattıklarınızı şiir halinde söyleyeyim mi?
İzin verir misiniz?”
Hz. Peygamber;
“Olur.” Buyuruyor.
Ve Abdullah b. Kürz şiirine başlıyor.
Ailem, yaptıklarım ve ben sanki üç kardeşiz.
Ölüm yaklaştığında onları çağırıp konuşan biri gibiyiz.
Adam kardeşlerine der ki;
“Ölüm kapımı çaldı! Bana yardım edin.
Geri dönülmez bir yolculuk başlıyor.
Uzun ve güvenilmez.
Bu hal karşısında bana nasıl yardım edebilirsiniz?”
Malı der ki;
“Benden ayrılmadığın sürece
Her isteğini yerine getiririm
Ama ayrılık olursa aramızdaki dostluk biter.
İstediğini benden şimdi al.
Çünkü yakında ben, savrulan kumlar arasına katılacağım.
Başka insanların olacağım.
Beni sonraya bırakma, harca.
Hızla yaklaşan ölüm gelmeden,
Elini çabuk tut, hayır yap.”

Ailesi de şöyle der;
“Ben seni cidden sever,
Seni herkesten üstün tutarım.
Gücümü kuvvetimi senin için harcar, iyiliğini isterim.
Ama iş ciddileştiğinde senin için ölemem!
Ardından gözyaşı dökerim,
Yüksek sesle ağlarım,
Seni hayırla yâdederim.
Cenazende bulunur,
Gireceğin kabre kadar,
O son durağına kadar,
Hasretle tabutunu taşır,
Sonra geri dönerim.
Sanki aramızda hiç bir şey yokmuş gibi,
Hiç birbirimizi sevmemiş gibi,
Hiç birbirimizden sevgi görmemiş gibi…”
İşte insanın ailesi!
İşte desteği.
Ve işte gerçek yüzü.

Sonra ameli konuşur insana;
“Ben, senin kardeşinim” der
“Sarsıntıların dehşetli anında
benim gibi bir kardeş bulamazsın.
Benimle mezarda karşılaşacaksın.
Orda seni savunacağım.
Hesap günü, ağır gelmesi için gayret gösterdiğin kefeye oturacağım.
Beni unutma, değerimi bil!
Ben üzerine titreyen merhametli bir öğütçüyüm.
Seni hiç bir zaman yalnız bırakmam.
İşte senin amelin!
Vuslat günü kavuşacağın güzel amellerin!”

Abdullah bu şiiri okuyunca,
Rasulullah ve arkadaşları ağladılar.
İşte o günden sonra,
Hz. Abdullah,
Ne zaman ki bir topluluğun yanından geçse
Kendisini çağırır, şiirini okumasını rica ederlerdi.
O da okurdu.
Ve yine gözyaşı.
Yine çağlayan sahabe yürekleri!

Bu şiir asırlık bir şiirdi.
On dört asırdır okunan bir şiirdi.
Peygamber sohbetinin,
Şiirleşmiş ifadesiydi

Bu video yerleştirme metodu kullanılarak içerik sahibinin izniyle paylaşılmaktadır. Ayrıntılı bilgi için Telif Hakkı sayfasına göz atınız.

Siz de bu ilahi ile ilgili duygu ve düşüncelerinizi aşağıdaki yorum kısmından paylaşabilirsiniz. Hayırlı günler dileriz…

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu