Dursun Ali Erzincanlı

Onlar İlahi Sözleri

Onlar İlahi Sözlerinin tamamına bu sayfadan ulaşma imkanınız olacaktır. Ayrıca Onlar İlahi Sözlerini dinlemek isterseniz sayfamızda ilahinin dinletisi de yer almaktadır. İlahiyi hem okumak hem de dinlemek için sayfayı aşağıya doğru kaydırmanız yeterli olacaktır.

Allah’a olan aşkı en iyi şekilde anlatmak için ilahiler kullanılır. Bizleri derinden etkileyen sözleri ve kulağa harika bir şekilde nüfuz eden ezgisi ile birlikte ilahiler adeta ruhun gıdasıdır. Huzura ulaşmak ve kalbini Allah sevgisi ile doldurmak isteyen kişiler her zaman ilahileri okuyup dinleyebilir.

Günün istediğiniz saatinde ilahilere rahatlıkla ulaşmanız için sizlere en kolay yolu sunuyoruz. İnternet sitemiz üzerinden aradığınız tüm ilahilere ulaşabilir ve ilahileri en güzel haliyle dinleyebilirsiniz.



Onlar, tövbeyi Hz.Âdem’den öğrendiler “Ben pişmanım” demeyi… Tekrar günaha dönmemeyi, Âdem’den öğrendiler. Cahiliye devrinin, Denizler gibi köpüren küfründen kaçıp Nuh’un gemisine biner gibi girdiler İslâm’a Çoluk-çocuk demeden, Demeden Ana-baba… Halîl-ür Rahman’dan öğrendiler sadâkati Hayatlarının baharında Tebessüm ederek girdiler ateşe İster gülistâna dönsün, İsterse nâra… Nefislerini kurban edip Allah’a Ve aldırmadan alevlerin yalımına “Hasbiyaallah!” dediler. Şimdi yüreklerimizde ayak izleri; Mâkâm-ı İbrâhim gibi… Beşiklerini sallamadı nehirler Bir Asiye kucağında büyümediler Mahrumdular Nil’e boyun eğdiren âsâdan Ama boyun eğmemeyi öğrendiler Hz Musa’dan. Secdeye kapanmayı Tûr-i Sinâ bildiler. İffeti, Hz. Yûsuf’tan öğrendiler. Önce koparıldılar baba ocağından, Kuyu gibi karanlık dehlizlere girdiler, Kardeş eliyle… Yılmadılar… Yolları saraylara çıkmadı. Yılmadılar! Kaç kez dünya tüm güzelliğiyle davet etti onları. Yûsuf gibi; “Ben Allah’tan korkuyorum!” dediler. Bir gelin edâ ve hayasıyla yaşadılar hayatı. Çünkü onlar iffeti, Hz.Yûsuf’tan öğrendiler. Kör testereyle biçilmek mi gerek sevgilinin uğrunda Ölmek mi gerek “of!” bile demeden. Candan geçmek mi ağaç kovuklarında Düşünmeden, tereddüt etmeden Gülümsediler ölüm meleğine Ve Hz. Zekeriyya’nın gidişi gibi gittiler. Çünkü onlar ölürken bile yiğittiler! Davut’un eli gibiydi elleri Demirden yürekleri Pamuğa çevirdiler. Bir ayet inince gökten Semina ve edeana dediler. Gözyaşıyla karşıladılar vahyi. Onlar ağlamayı Hz. Davut’tan öğrendiler. Damarlarında Eyyub’un sabrı dolaştı, kan gibi. Hz. Yakub’un şükrü, Taht kurdu yüreklerine, Hakan gibi… Ve can gibi, Candan daha aziz bildiler, Bir yaprak gibi döküldüler. Hz.Meryem’in iffetli bakışlarından, İsa Mesih’in masum gözyaşlarından Süzülerek geldiler. Onlar Kâinattan seçilmiş Ve Kâinatın Efendisi’ne sunulmuş Bir demet güldüler. Onlar yücedir. Çünkü rehberleri, Âlemlerin rahmet sebebi O’nun nazarlarıyla yüceldiler. Sahabe oldular. Tüm makamları, mevkileri yüreklerinden söküp Sâde bir kul oldular. Çünkü onlar Allah’a kul olmayı Rasul-i Ekrem’den Âlemlerin İncisinden Kulluğun birincisinden öğrendiler. Ne öğrendilerse O’ndan öğrendiler Çünkü O, gerçekleşen rüyaydı. O, Habîb-i Kibriyâ’ydı. O, Muhammed Mustafa’ydı! Salât ve selam olsun O’na Ve peygamber kardeşlerine. Selam olsun Meleklere Ve O’nun keremli Ehl_i Beyt’ine Selam olsun o güzîde ashâbına. Ve ruhlarımız feda olsun O’na, Ve O’nun nurlu yoluna…

Bu video yerleştirme metodu kullanılarak içerik sahibinin izniyle paylaşılmaktadır. Ayrıntılı bilgi için Telif Hakkı sayfasına göz atınız.

Siz de bu ilahi ile ilgili duygu ve düşüncelerinizi aşağıdaki yorum kısmından paylaşabilirsiniz. Hayırlı günler dileriz…

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu