Dursun Ali Erzincanlı

Sağ Gözümün Altından Öp İlahi Sözleri

Sağ Gözümün Altından Öp İlahi Sözlerinin tamamına bu sayfadan ulaşma imkanınız olacaktır. Ayrıca Sağ Gözümün Altından Öp İlahi Sözlerini dinlemek isterseniz sayfamızda ilahinin dinletisi de yer almaktadır. İlahiyi hem okumak hem de dinlemek için sayfayı aşağıya doğru kaydırmanız yeterli olacaktır.

Allah’a olan aşkı en iyi şekilde anlatmak için ilahiler kullanılır. Bizleri derinden etkileyen sözleri ve kulağa harika bir şekilde nüfuz eden ezgisi ile birlikte ilahiler adeta ruhun gıdasıdır. Huzura ulaşmak ve kalbini Allah sevgisi ile doldurmak isteyen kişiler her zaman ilahileri okuyup dinleyebilir.

Günün istediğiniz saatinde ilahilere rahatlıkla ulaşmanız için sizlere en kolay yolu sunuyoruz. İnternet sitemiz üzerinden aradığınız tüm ilahilere ulaşabilir ve ilahileri en güzel haliyle dinleyebilirsiniz.


‘Annesi üç gün önce sağ gözünün altında bir siyahlık var demişti’

Hatırladığım ilk şey annemin beni öpmesiydi.

Ben alnımdan öpecek sandım ama o sağ gözümün altından öptü.

Annem beni öpünce mi uykuya dalmışım bilemiyorum.

Uyandığımda yüzümde beyaz bir örtü vardı.

Örtünün üzerine aralıklarla düşen mavi ve kırmızı ışık.

Bir bahçede çimlere uzanmış gibiydim.

Su sesi ama aktığı yerde melodi oluşturuyor.

Kuş sesleri ama çok güzel ötüyorlar.

Yüzümü okşayan ılık bir esinti.

 

Hareket edemediğime göre annem beni yine kundağa sarmış.

Siren sesi duyuyorum, belkide babam bana oyuncak araba almış.

Yüzümdeki örtüyü kaldırmadım, uyuduğumu zannediyorlar.

Ama birazdan annem ya babam gelip yavaşça örtüyü kaldıracak

Ve uyumadığımı görünce önce şaşırıp, sonra gülümseyecekler

Ben de onlara gülümseycem

Evet babamın sesini duyuyorum

Bu benim oğlum diyor

Ne olur bir kere yüzünü açıp bakayım

Eğer benim oğlum değilse söz diğerlerine bakmayacam

Ve ellerini yüzüme doğru uzatıyor

Yavaşça örtüyü kaldırıyor

Babamı görür görmez gülümsüyorum

Ama babam ağlamaya başlıyor

 

Bana niye ağlıyorsun

Babam beni duymuyor

Etrafa bakıyorum, burası bahçe değil

Her yer yaralılarla dolu

Ambulans ve polis sirenleri

Mavi ve kırmızı ışık

Doktorlar ve hemşireler

Burası hastane

Babam ayaklarımdan tuttu öpüyor, çekmeye çalışıyor.

Baba lütfen yapma, lütfen ağlama

Hatırladım Saraçhanedeydik

Ne oldu o gece

Baba bana ne oldu

Baba ben öldüm mü?

Baba ben ölmedim

Evet, ben ölmemiştim

Ama bunu babama anlatamıyordum

Tıpkı annemin bize bir türlü anlatamadığı gibi

15 Temmuzdan üç gün önceydi

Sağ gözünün altında bir siyahlık var dedi annem.

Babam yüzüme baktı.

Çocuğun gözünün altında bir şey yok dedi

Hatta anneme takıldı.

Hem uzak hem yakın gözlüğün var ama anlaşılan muayene zamanın gelmiş.

Aslında annemin sofradaki bu tuhaf halini,

Geçtiğimiz günlerde babamda da görmüştüm

Tam yemeğe başlayacakken oğlum dedi

Ben ölürsem cenazemiz kalabalık olur

Baba sofrada açtığın konuya bak dedim

Olsun dedi hazırlıklı olmak lazım.

Ben de dedim ki eğer ben ölürsem boşuna ölmem baba

Cenazeme gelenlerle sokakları inletir öyle giderim

Sen kalabalığı o zaman görürsün

Televizyonda ay yıldızlı bayrağa sarılı tabut görünce

İşte adam gibi ölmek budur diyordum

Sağ gözünün altında bir siyahlık var dedi annem

15 Temmuzdan iki gün önceydi

Evet, yine aynı şeyi söyledi annem

Hatta bu kez siyahlık yerini yeşile bırakmış dedi

Güldük, ne ben inandım anneme, ne de babam

15 Temmuzdan bir gün önceydi

Belki annem sağ gözümün altındaki yeşile dönmüş siyahlığı

Görmeye devam etti ama bize söylemedi

Ve o gece, Eyüp Sultan’a yakın bir yerde aldım

Ölüm kusan tankların, uçakların haberini.

Eyüp Sultan’a koştum

Ben de Eyüp Sultan’ın türbesini koruyacağım dedim

Ama gittiğimde ne asker, ne polis hiç kimse yoktu

Babamı aradım. Saraçhane’de olduklarını söyledi

Telefonu kapatıp koşmaya başladım. Nefes nefeseydim

Nefes nefese kıpkırmızı bir sele karıştım

Nereye baksam ay yıldız.

Nereye baksam kan kırmızı bir gece

 

Bir ay gördüm hilaldi

Ama ben öyle bir hilal görmemiştim

Bir ay gördüm yıldızı annemdi

Ama pırıl pırıldı annem

Hilalle birlikte bana yaklaştı

Önce ay konuştu

Korkma, mahzun olma sevin dedi.

Sonra annem başımı tuttu gülümsedi

Ben alnımdan öpecek sandım ama

O sağ gözümün altından öptü

Annem öpünce sanki

Dünyanın en lezzetli meyvesini yedim

Ama öyle bir lezzet ki azalmıyor

Ve sadece damağımda hissetmiyorum

Bedenimin her yerinde

Sanki damarımda kan yerine lezzet akıyor

Ve ben o tadı sürekli alıyorum

Annem beni sağ gözümün altından

Öpünce mi uykuya dalmışım bilemiyorum

Uyandığımda yüzüm de beyaz bir örtü vardı

Yemyeşil bir bahçede çimlere uzanmış çocuk gibiydim

Demek şehit olmak böyle bir şeymiş

Ölümü tatmadan ölümsüzlüğü yudumlamak

Baba, beni rüyasında bayrak nöbeti tutarken gören

Ve bana tatlı ikram eden kadının size anlattıkları doğruydu.

Anne, annecim. Tavafta sana el sallayan bendim

Hani gece otelde uyurken seni kollarıma alıp gemiye bindiren

Sana gökyüzünü dolaştıran evet bendim

Sen anlamıştın zaten. Son olarak,

Lütfen üzülmeyin ve bilakis sevinin

Peygambere komşu olan bir evladınız var

Bunu unutmayın ve bekleyin

Mahşerde karşılaşacağız inşallah

Anne, sağ gözümün altındaki siyahlık şimdi yemyeşil

Yine başımı o pamuk ellerinin arasına alacaksın mahşerde

Ama lütfen alnımdan değil, sağ gözümün altından öp

Kurşunun girdiği yerden.

Bu video yerleştirme metodu kullanılarak içerik sahibinin izniyle paylaşılmaktadır. Ayrıntılı bilgi için Telif Hakkı sayfasına göz atınız.

Siz de bu ilahi ile ilgili duygu ve düşüncelerinizi aşağıdaki yorum kısmından paylaşabilirsiniz. Hayırlı günler dileriz…

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu