Sağ Gözümün Altından Öp İlahi Sözleri
Sağ Gözümün Altından Öp İlahi Sözlerinin tamamına bu sayfadan ulaşma imkanınız olacaktır. Ayrıca Sağ Gözümün Altından Öp İlahi Sözlerini dinlemek isterseniz sayfamızda ilahinin dinletisi de yer almaktadır. İlahiyi hem okumak hem de dinlemek için sayfayı aşağıya doğru kaydırmanız yeterli olacaktır.
Allah’a olan aşkı en iyi şekilde anlatmak için ilahiler kullanılır. Bizleri derinden etkileyen sözleri ve kulağa harika bir şekilde nüfuz eden ezgisi ile birlikte ilahiler adeta ruhun gıdasıdır. Huzura ulaşmak ve kalbini Allah sevgisi ile doldurmak isteyen kişiler her zaman ilahileri okuyup dinleyebilir.
Günün istediğiniz saatinde ilahilere rahatlıkla ulaşmanız için sizlere en kolay yolu sunuyoruz. İnternet sitemiz üzerinden aradığınız tüm ilahilere ulaşabilir ve ilahileri en güzel haliyle dinleyebilirsiniz.
‘Annesi üç gün önce sağ gözünün altında bir siyahlık var demişti’
Hatırladığım ilk şey annemin beni öpmesiydi.
Ben alnımdan öpecek sandım ama o sağ gözümün altından öptü.
Annem beni öpünce mi uykuya dalmışım bilemiyorum.
Uyandığımda yüzümde beyaz bir örtü vardı.
Örtünün üzerine aralıklarla düşen mavi ve kırmızı ışık.
Bir bahçede çimlere uzanmış gibiydim.
Su sesi ama aktığı yerde melodi oluşturuyor.
Kuş sesleri ama çok güzel ötüyorlar.
Yüzümü okşayan ılık bir esinti.
Hareket edemediğime göre annem beni yine kundağa sarmış.
Siren sesi duyuyorum, belkide babam bana oyuncak araba almış.
Yüzümdeki örtüyü kaldırmadım, uyuduğumu zannediyorlar.
Ama birazdan annem ya babam gelip yavaşça örtüyü kaldıracak
Ve uyumadığımı görünce önce şaşırıp, sonra gülümseyecekler
Ben de onlara gülümseycem
Evet babamın sesini duyuyorum
Bu benim oğlum diyor
Ne olur bir kere yüzünü açıp bakayım
Eğer benim oğlum değilse söz diğerlerine bakmayacam
Ve ellerini yüzüme doğru uzatıyor
Yavaşça örtüyü kaldırıyor
Babamı görür görmez gülümsüyorum
Ama babam ağlamaya başlıyor
Bana niye ağlıyorsun
Babam beni duymuyor
Etrafa bakıyorum, burası bahçe değil
Her yer yaralılarla dolu
Ambulans ve polis sirenleri
Mavi ve kırmızı ışık
Doktorlar ve hemşireler
Burası hastane
Babam ayaklarımdan tuttu öpüyor, çekmeye çalışıyor.
Baba lütfen yapma, lütfen ağlama
Hatırladım Saraçhanedeydik
Ne oldu o gece
Baba bana ne oldu
Baba ben öldüm mü?
Baba ben ölmedim
Evet, ben ölmemiştim
Ama bunu babama anlatamıyordum
Tıpkı annemin bize bir türlü anlatamadığı gibi
15 Temmuzdan üç gün önceydi
Sağ gözünün altında bir siyahlık var dedi annem.
Babam yüzüme baktı.
Çocuğun gözünün altında bir şey yok dedi
Hatta anneme takıldı.
Hem uzak hem yakın gözlüğün var ama anlaşılan muayene zamanın gelmiş.
Aslında annemin sofradaki bu tuhaf halini,
Geçtiğimiz günlerde babamda da görmüştüm
Tam yemeğe başlayacakken oğlum dedi
Ben ölürsem cenazemiz kalabalık olur
Baba sofrada açtığın konuya bak dedim
Olsun dedi hazırlıklı olmak lazım.
Ben de dedim ki eğer ben ölürsem boşuna ölmem baba
Cenazeme gelenlerle sokakları inletir öyle giderim
Sen kalabalığı o zaman görürsün
Televizyonda ay yıldızlı bayrağa sarılı tabut görünce
İşte adam gibi ölmek budur diyordum
Sağ gözünün altında bir siyahlık var dedi annem
15 Temmuzdan iki gün önceydi
Evet, yine aynı şeyi söyledi annem
Hatta bu kez siyahlık yerini yeşile bırakmış dedi
Güldük, ne ben inandım anneme, ne de babam
15 Temmuzdan bir gün önceydi
Belki annem sağ gözümün altındaki yeşile dönmüş siyahlığı
Görmeye devam etti ama bize söylemedi
Ve o gece, Eyüp Sultan’a yakın bir yerde aldım
Ölüm kusan tankların, uçakların haberini.
Eyüp Sultan’a koştum
Ben de Eyüp Sultan’ın türbesini koruyacağım dedim
Ama gittiğimde ne asker, ne polis hiç kimse yoktu
Babamı aradım. Saraçhane’de olduklarını söyledi
Telefonu kapatıp koşmaya başladım. Nefes nefeseydim
Nefes nefese kıpkırmızı bir sele karıştım
Nereye baksam ay yıldız.
Nereye baksam kan kırmızı bir gece
Bir ay gördüm hilaldi
Ama ben öyle bir hilal görmemiştim
Bir ay gördüm yıldızı annemdi
Ama pırıl pırıldı annem
Hilalle birlikte bana yaklaştı
Önce ay konuştu
Korkma, mahzun olma sevin dedi.
Sonra annem başımı tuttu gülümsedi
Ben alnımdan öpecek sandım ama
O sağ gözümün altından öptü
Annem öpünce sanki
Dünyanın en lezzetli meyvesini yedim
Ama öyle bir lezzet ki azalmıyor
Ve sadece damağımda hissetmiyorum
Bedenimin her yerinde
Sanki damarımda kan yerine lezzet akıyor
Ve ben o tadı sürekli alıyorum
Annem beni sağ gözümün altından
Öpünce mi uykuya dalmışım bilemiyorum
Uyandığımda yüzüm de beyaz bir örtü vardı
Yemyeşil bir bahçede çimlere uzanmış çocuk gibiydim
Demek şehit olmak böyle bir şeymiş
Ölümü tatmadan ölümsüzlüğü yudumlamak
Baba, beni rüyasında bayrak nöbeti tutarken gören
Ve bana tatlı ikram eden kadının size anlattıkları doğruydu.
Anne, annecim. Tavafta sana el sallayan bendim
Hani gece otelde uyurken seni kollarıma alıp gemiye bindiren
Sana gökyüzünü dolaştıran evet bendim
Sen anlamıştın zaten. Son olarak,
Lütfen üzülmeyin ve bilakis sevinin
Peygambere komşu olan bir evladınız var
Bunu unutmayın ve bekleyin
Mahşerde karşılaşacağız inşallah
Anne, sağ gözümün altındaki siyahlık şimdi yemyeşil
Yine başımı o pamuk ellerinin arasına alacaksın mahşerde
Ama lütfen alnımdan değil, sağ gözümün altından öp
Kurşunun girdiği yerden.
Bu video yerleştirme metodu kullanılarak içerik sahibinin izniyle paylaşılmaktadır. Ayrıntılı bilgi için Telif Hakkı sayfasına göz atınız.
Siz de bu ilahi ile ilgili duygu ve düşüncelerinizi aşağıdaki yorum kısmından paylaşabilirsiniz. Hayırlı günler dileriz…